|
|
|
Oyun Yükleniyor...
The Godfather (Baba)
The Godfather (Baba) serisi Mario Puzo' nun en iyi eserlerinden olarak kabul edilir. Aynı şekilde Francis Ford Coppola tarafından çekilen film de
kitabın başarısını en iyi şekilde beyaz perdeye yansıtmış nadir yapıtlardandır. Birinci bölüm film ile aynı senaryo doğrultusunda
ilerleyen ve sanki o dünyanın içindeymişiz gibi bizi o mafya alemine sürükleyen,
hissettiren kısmı yaklaşık 6-7 saatlik ana hikayeyi oluşturuyor. Bir de bundan sonra süre gelen ve sürekli aynı şeyleri
tekrarlatan oyunu sulandıran ikinci kısım. EA Games gibi ünlü bir oyun markasının servet harcayıp filmle ilgili sayısız lisansı satın almıştı. Bunlar
içerisinde filmden görüntüler, müzikler, mekanlar, oyunların yüzleri ve bazılarının sesleri bile vardı. Özellikle sinema
dünyasının unutulmaz ismi Marlon Brando'nun Don Vito Corleone'yi seslendirmeyi kabul etmesi nedeniyle, The Godfather
Game dünya medyasında en çok konuşulan oyunlardan birisi olmuştu. The Godfather oyununun yapılma esnasında yavaş yavaş gelen görüntüler ve
haberler herkesin iştahını kabarttı. Ancak Marlon Brando'nun oyunun yapım aşaması sırasında hayatını kaybetmesi, hem
üzüntüye hem de endişelere yol açmıştı. Aklımızda sorular vardı. EA sorularımızı duymuş ve ardından gelen açıklama Brando'nun seslendirmesinin çoğunu bitirdiği,
yapmadıklarını ise profesyonel kişiler tarafından en uygun şekilde yapılacağıydı.
Yapımcılar tarafından farkı anlamayacağımız vaad edilmişti.
Ama ne yazık ki olay böyle olmadı, olayın belirli bir yerinden sonra Vito Corleone'nin sesi alt yazı dışında anlaşılmaz
bir haldeydi. Oyunlar piyasaya sürüldü ve beğeniye sunuldu. Herkes büyük bir merakla oynamaya başladı. Müthiş detaylı bir karakter yaratma
ekranıyla mest olduk. Klasik Godfather ana teması eşliğinde gelen çakmak sesi ile iyice kanımız kaynadı. Giriş videosundaki
olaylar ise bizi iyice coşturmuştu. İlk oyunda çocukken, babası gözlerinin önünde birden infaz edilen ve kendisi de son anda
Don Vito Corleone tarafından, Aldo Trapani'yi canlandırıyorduk. Karakterimiz yeterince büyüyünce, Vito Corleone'nin
sözünü dinleyip babasının intikamını almak için "Aile" yaşantısına giriyordu. Ufak işlerle başladığımız oyunda yavaş
yavaş Don of New York'a kadar yükseliyorduk. İlk oyunun tadı ve büyüsü de buradan geliyordu gibi.
İlk oyun filmdeki birçok klasik sahneyi oynamamıza imkan sağlıyordu, bizi sürüklüyordu. Ayrıca filmdeki bir çok
mekanda ve yerde dolaşabiliyorduk. Hayranlıkla izlediğimiz bu kişilerle kontakt bile kurabiliyorduk. Özellikle Don Vito Corleone
ile bire bir görüştüğümüz ve "Aile"'ye alındığımız sahnede tüylerim diken diken olmuştu müthiş bir deneyimdi. Sonra adamın
biriyle tanıştık ve kendini Michael Corleone olarak tanıttı. İçimden hayır sen Michael değilsin, gerçek Michael'a ne
oldu diyesi geliyor insanın o esnada. Ancak lisans konusunda gereken ilgiyi göstermeyen Electronic Art Games Al Pacino ile anlaşamamıştı. Bu yüzden
benzemeyen bir adamı Michael olarak yerleştirip maceramıza devam ettik. İlk oyunu başyapıtlıktan son anda emekli eden sorun: Baba
öldükten sonra yani oyunun aşağıya yukarı yarısı bittikten sonra, artık adam akıllı yapacak bir şey kalmıyordu. Oyun esnasında
bize tek kalan şey, kafamıza göre kıyafetlerimizi değiştirip, yeni haraç alacak mekanlar bulup, masum insanları öldürmekti.
Ayrıca Don of New York olmamıza rağmen hala ayak takımı adamların bize laf sokarcasına konuşması yapay bir duyguydu. Oyunda
grafiksel ve içeriksel açıdan ziyade manevi açıdan da eksiklikler vardı, belli bir duyguyu hissettiremiyordu yapaylık seziliyordu.
Ancak iyisiyle kötüsüyle The Godfather: Game (Baba Oyunu) ilk filmdeki havayı ve ciddiyeti elinden geldiğince yansıtıyordu.
|
|
|
|